Örümcek Ağından Elbise


Yukardaki elbise dünya üzerinde sadece 2 adet. Onu özel yapan ise kumaşı, çünkü üzerinde 1.2 milyon örümceğin emeği var. Bayan arkadaşın ismi Bianca Gavrilas, tanıtımı yaptığı yer de Londra’daki V&A Ortaçağ ve Rönesans Galerisi. Toplam kumaş miktarı ise 4 metre olarak belirtilmiş.

Aslında örümcek ağından elbise yapmak Çin’deki Kucong Kabilesi’nden gelen bir gelenek. Onlara göre bu, sıcak tutan yumuşak bir giysi yapmanın en ucuz yoluymuş. Fakat bu gelenek epey eskilerde kalmış, artık bu tür gömleklerden pek fazla yapmıyorlarmış. Geçmişte oldukça fakir olduklarından dolayı böyle yollara başvurmuşlar. Muz ağacı yapraklarından da elbise yaptıkları olmuş. Şimdiki gençlerin çoğu bu elbiselerden bihaberken, 1960’ları yaşayanlar arasında son derece tanıdık kıyafetlermiş. Soldaki resimde gördüğümüz giysi yaklaşık olarak 300 farklı örümcek ağından meydana geliyor ve yapımı 2 gün sürmüş.

Ağları kumaş olarak kullanma fikri daha sonraları biraz daha gelişiyor ve golden orb örümceklerinin ürettiği ipekler hammadde olarak alınıyor. ABD’de bir grup araştırmacı, çelikten daha sağlam olan örümcek ağını endüstriyel boyutlarda üretmenin yolunu keşfettiler. Bu yegane kumaşı elde edebilmek için 70 kişi yıllar boyunca uğraştı. Üstelik onlarca işçi bu sayıya dahil değil. Wyoming Üniversitesi’ndeki araştırma ekibi, örümcek ipliklerinin tıptan müdendisliğe farklı kullanım alanları olabileceğini kaydediyor. Örneğin örümcek ipliklerinden üretilmiş endüstriyel boyutlarda bir ağın, bir uçağı uçuş esnasında tutacak kadar güçlü olacağı iddia ediliyor. Askeri anlamda kağıt üzerinde kalan bu çalışma tekstil alanında hayata geçti. Hem de gen değişikliğine gidilmeden altın (golden orb) örümceklerin ipeği ile.

Bahsettiğimiz küçük arkadaşların akrabaları hemen sağdaki fotoğrafta görülüyor. Neden altın ismi verildiğini anlamak güç değil. Araştırmacılar tarafından Madagaskar yaylalarından toplandılar. Tekstil uzmanı Simon Peers’in söylediğine göre; “örümcek ipeği çok elastik ve mukavemeti, çelik veya kevlar ile mukayese edilebilecek inanılmazta güçlü. Bugüne dek örümcek ipeğini laboratuvar ortamında yapmaya çalışan çok deney oldu ancak yüzde 100 olarak ağın tüm özelliklerini bir araya getirebilmeyi başaramadılar.”

Bu muazzam kumaşın üretimine geçilmeden önce ilham alınan bir çalışma da Fransız Jacob Paul Camboué tarafından 1880 ve 1890’larda yapılan deney. Camboue yine Madagaskar örümcekleri ile çalışmış ve eliyle kontrol ettiği bir mekanizma sayesinde 24 adet örümceğin ürettiği ağları toplayabiliyordu. Bunu yaparken örümceklere zarar vermediği de kayıtlara geçmiş durumda. Her seferinde farklı 24 örümcek değil yani 🙂 İşte bu makine yeniden kullanıldı ve ilk deneme 20 örümcekle yapıldı. Hatasız biçimde başarılı olunduktan sonra ise iş büyüdü. Çünkü 400.000 örümcekten alınan toplam miktar 1 ons kadardı (28,3 gram). Kumaşın ağırlısı ise 1,2 kilogram olarak belirlendi. Neden bu işin yıllarca sürdüğünü anlamışsınızdır, hesabını siz yapın.

Örümcek ipeği çelikten ve kevlardan daha güçlü evet ancak onlara kıyasla çok da esnek. Bu nedenle işlemesi çok zor. Başlangıçta araştırmacılar ağı koparmadan uzunluğunu yüzde 40’ına kadar getiremiyorlardı.

İşin bir diğer zorluğunu da örümceklerle çalışmaktan çekinmeyecek işçi bulmak olarak anlatan Godley ekliyor; “çünkü bu hayvanlar ısırıyor.”

Şunu da ekleyeyim, bahsettiğimiz 1,2 milyon örümceğin tamamı dişi. Ayrıca sadece yağmurlu zamanlarda ağ üretiyorlar. Bu nedenle hepsi işçiler tarafından Ekim ile Haziran arasında toplandı. Bir kere sağılan örümcek, sonra doğaya bırakıldı. Yaklaşık olarak 1 hafta sonra aynı örümcek yeniden ağ üretebilecek duruma geliyor. Evet oldukça yavaş ilerliyor ancak hiç bitmeyen sürekli bir kaynakları var sonuç olarak.

Bugüne dek örümcek genini farklı bakterilere aktarıp bu kalitede ağ elde etmeye çalışan çok kişi oldu. Hatta inek ve keçi deneyen bile var. Yeterince başarılı olmayan denemeler. “Örümcek ağı yapmaktan bahsettiğimizde, örümceğin sıvı haldeki ipeği nasıl katı hale getirdiğinden bahsederiz” diyor konunun uzmanlarından olan Todd Blackledge.

Yazıyı başladığımız gibi bitirelim. Bu nadide eseri giyme mutluluğunu elde eden Bianca Gavrilas’ın fotoğrafları:

Yorumunuzu Yapın